Kategoriler
Şiir

İsmet Özel ve Şiir Anlayışı

Türk şiirinin en özgün, en sert ve en düşündürücü seslerinden biri olan İsmet Özel, yalnızca bir şair değil, aynı zamanda poetikasını yaşamıyla, inancıyla ve toplumsal duruşuyla örmüş bir fikir işçisidir. Onun şiir anlayışı, hayatının seyri gibi, radikal bir kırılma ve dönüşüm üzerine kuruludur. Marksist bir entelektüelden, Müslüman bir muhafazakâra uzanan fikri yolculuğu, şiirlerine de damgasını vurmuş, her dönemde “direnme” ve “inşa etme” çabasının bir aracı olarak görmüştür şiiri.

Toplumsal Başkaldırıdan Metinsel İsyana

İsmet Özel’in ilk dönem şiirleri, 1960’ların sosyalist hareketinin ruhuyla yoğrulmuştur. Evvel Zaman İçindeCelladıma Gülümserken gibi erken kitaplarında, kapitalist düzene, sömürüye ve burjuva değerlerine karşı öfke dolu, isyankar bir ton hâkimdir. Ancak onun sosyalizmi, katı bir ideolojik kalıptan ziyade, insani bir öfke ve adalet arayışı olarak tezahür eder. Bu dönem şiirlerinde dahi, bireyin yalnızlığı, yabancılaşma ve varoluşsal sancılar, toplumsal eleştirinin yanı başında yer alır. Dili, imgelemi zorlayan, sokağın argosuyla entelektüel birikimi harmanlayan, yeni ve çarpıcı bir söylem yaratma çabasındadır. Bu, yalnızca sisteme değil, geleneksel şiir kalıplarına ve dilin alışılagelmiş kullanımlarına karşı da bir metinsel isyandır.

Dönüşüm: Müslüman Bir Bilincin İnşası

1970’lerin ortalarına doğru yaşadığı fikri ve manevi dönüşüm, İsmet Özel’in poetikasında da en radikal değişimi beraberinde getirir. Bu, bir “reddiye” ve “yeniden inşa” sürecidir. Geçmişindeki Marksist kimliği topyekün reddetmez, ancak onu aşarak yeni bir kimlik inşa etmenin mücadelesini verir. Amentü şiiri, bu dönüşümün manifestosu gibidir. Artık şiirinin merkezinde, Batı uygarlığının seküler, materyalist dünyasına karşı Müslüman bir bilinçle direnme fikri vardır. Modernitenin bireyi yalnızlaştıran, köksüzleştiren yapısına karşı, İslami bir kimlik ve toplum tasavvurunu savunur. Bu dönem şiirleri, bir “medeniyet krizi”nin şiiridir. Şair, artık yalnızca bir sözcü değil, bir “muvahhiddir”; tevhid inancını haykıran, Batı’dan gelen kültürel emperyalizme karşı yerli ve milli bir duruşun sözcüsüdür.

Dilin Muhafızı: Şiirde Üslup ve Biçim

İsmet Özel’in şiir anlayışında dil, yalnızca bir anlatım aracı değil, bizzat mücadelenin kendisidir. Ona göre Türkçe, Batılılaşma sürecinde yozlaşmış, özünü kaybetmiştir. Şairin görevi, bu yozlaşmış dili arındırmak, ona tekrar ruh ve dirilik kazandırmaktır. Bu nedenle şiirleri, dilin sınırlarını zorlayan, alışılmadık sözdizimleri, keskin imgeler ve yoğun bir lirizmle örülüdür. Hem halk dilinin canlılığını hem de klasik Türk edebiyatının inceliklerini modern bir potada eritir. Şiirlerinde mantık örgüsünden çok, çağrışım gücü ve duygu yoğunluğu öne çıkar. Bu, okuyucuyu pasif bir alımlayıcı olmaktan çıkarıp, şiiri anlamlandırma sürecine aktif olarak dahil eden, meşakkatli ama ödüllendirici bir üsluptur.

Şiir ve Hayat: Ayrılmaz Bir Bütün

İsmet Özel için şiir, hayatın dışında, steril bir estetik nesne değildir. Tam aksine, hayatla, inançla, siyasetle ve toplumla doğrudan ve sancılı bir ilişki içindedir. Onun poetikasının temelinde “yaşanmış olan” ve “inanılmış olan” yatar. Bu nedenle şiirleri otobiyografik ögelerle yüklüdür; kendi iç hesaplaşmalarını, toplumla çatışmalarını, inancının getirdiği sorumluluk duygusunu doğrudan yansıtır. Şiir, onun için bir “varoluş biçimi”dir. Bu durum, şiirlerine didaktik bir tonun sinmesine de neden olmuştur. Eleştirmenlerce bazen bir zaaf olarak görülse de, İsmet Özel’in şiirindeki bu “öğreticilik”, onun sanat anlayışının doğal ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Şair, güzelliği arayışını, hakikati söyleme sorumluluğundan ayrı tutmaz. Sonuç olarak, İsmet Özel’in şiir anlayışı, statik değil, dinamik bir seyir izler. İsyandan itikada, toplumsal devrimci bir sesten medeniyet muhafazakârı bir sese evrilen bu poetika, her daim bir “duruş”un ifadesi olmuştur. Türk şiirine kazandırdığı en büyük miras, şiiri salt bir estetik kaygıdan ibaret görmeyip, onu hayatın ve hakikatin merkezine yerleştiren, okurunu rahatsız etmekten, düşündürmekten ve hesaplaşmaya zorlamaktan çekinmeyen cesur, sert ve kurucu sesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir